Ortaklık Sistemi
Ülkemizdeki toplam işletmelerin %98’ini oluştururken toplam istihdamın %65’ini sağlayan toplam katma değerin %38’ini gerçekleştiren kobilerin uluslar arası arenalarda desteklenmesiyle istihdam da desteklemiş olunacaktır. Almanya’da 1981 yılında işsizlik çoğalmış bunu önlemenin yolu büyük yatırımlarla olmamakta olduğunu görmüşler, bu amaçla kobilerin desteklenmesiyle işsizliğin önlemesi sağlamışlardır.. Bunun için doğrudan teşvikler ve kredi destekleriyle yapmak tamamen yanlıştır. Bunun yerine başka yollar bulmak mecburiyetindeyiz. Örnek verecek olursak kobilerin aynı sektörde çalışan firmaların pazarlara ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla imalat kalitelerini yükseltmek için eğitime tabi tutmak, özellikle verimlilik normlarının üstünde gerçekleştirmek lazımdır. Teşviklerin daha önceki yapıldığı şekilleri bırakıp daha rasyonel hale getirmemiz gerekmektedir. Örneğin kopar otomobil yan sanayinde çalışan kobilerin oluşturduğu bir oluşumdur. Bu oluşum kobilerin imal etikleri hem kalite hem de rekabet edebilirliklerini ürünlerini pazarlanmasını marka oluşturmayı sağlama yönünde örnek bir kuruluştur.
Bu kuruluş gibi sistemleri teşvikler oluşturmalıyız. Bu yöndeki stratejik kurumların ihtiyaç duyduğu kanunlar ve yönetmelikler ortak akılla çıkarılıp bu sisteme aksi yani kötü düşünceli insanların önlerine geçilmeli hesap verebilir ve hesap alabilir durumda olmalıdır. Kobilerin çoğunluğunun aile şirketleri olmaları sahiplerinin kontrolü kaybetme endişeleri kurumsallaşmamaları ve günümüzde büyük önem taşıyan teknolojiye ağırlık vermemeleri, bilgi çağının gerekliliğine yerine getirememektedirler. Bu açıdan kobilerin uzun soluklu yaşamalarını sağlamamız için kurumsal yapıya ulaşmalarını sağlamamız gereklidir. Bunu yaparken işletmelerde finansal, yönetimsel, hukuksal, muhasebesel, lojistik, verimlilik gibi sorunlarının çözüm yollarını göstermemiz bu sorunların stratejik planlarını oluşturmamız gerekmektedir. ABD’de uygulanan emekli sandıklarının yani küçük tasarruf sahiplerinin oluşturduğu birikimlerin değerlendirmesi gibi oluşumlar sağlanmalıdır. Bu kuruluşlar şu anda ülkede faaliyette olan şirketlerinin %70 seviyesine sahip bulunmaktadır. Bu oran daha da yükselmekte olduğu tespit edilmektedir. O halde gelişmekte olan ülkemizde bu gibi oluşumları kendi memleketimizde geliştirmek zorundayız. sermaye piyasasından faydalanmalarının önündeki engelleri kaldırmalıyız.
Bunun için kobilerin yukarda belirttiğimiz handikaplarının giderilmesi yönünde sanayicilerimizin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu yönde finansal küçük tasarrufların değerlendirmelerini ve ekonomiye katkı sağlamaları için oluşum gerçekleştirmemiz elzemdir. Kurulacak sistemle yukarda zikrettiğimiz konu başlıklarında kurumsal bir yapıya ulaşmalarını sağlayabiliriz. Bunu yaparken para vakıfları olarak Fatih Sultan Mehmet’in uygulamalarını günümüze uyarlıya biliriz. Finansal, hukuksal, muhasebesel, lojiktik, insan kaynakları, yönetimsel gibi kurumsal gereklileri yerine getirme olgularını oluşturmalıyız.
Örneklerle uygulanmış ve uyguladığım sistemi aşağıda açıklamaya çalışacağım. Bunu yaparken iki yol kullanılması önermekteyim. Birinci yöntem ortaklık sistemi bu sistemi örnekle açıklayayım. Bir şirket yeni kurulmuş yani iki sene geçti. Şirket büyümeye başladı ancak verimli hale gelmesi için sermaye girişi yapma zorunluluğu ortaya çıktı. Sermaye ilavesi yapılması gerekli duruma geldi fakat ilave yapacak durumları olmadığı için şirketi satmaya karar verdiler. Satışa çıkardılar, ortaklardan biri durun dedi bana müsaade edin, ben ABD’ye gitmem gerekli dedi , Amerika’ya gitti. Bir proje olarak yatırım fonlarına sunulmuş, fonun biri ilgilenmiş incelemeye başlamış aksaklıkları tesbiti yapmışlar, ortak olmaya karar verdiler. Şirketi satışa çıkardıkları rakam 20 milyon dolardı. Amerikalı fon önerisi ise şirketin değeri 100 milyon dolar bu fon ortak olmak için 20 milyon dolar vermeyi ve şirketin %20 sine sahip olmayı ancak yönetimi beraber yapmayı, ortaklık süresinin beş yıl en fazla olacağını söylemişler. Ortaklar bunu kabul etmiş fon böylelikle ülkemize girmiştir. Çalışmalara başlamış ve kurulu sistemin aksaklıklarını gidermiş, çalışma ortamını revize etmişler verimli bir ivme kazanmış şirket, bir yıl üç ay geçtikten sonra fon yöneticileri ortaklara hisselerini satan varsa alırım demiş, şirketin değerini 164 milyon dolar olarak belirlemiş bunu üzerinden almayı kabul etmiş ancak ortaklardan hiç biri kabul etmemiştir. İki sene sonra fon yöneticileri şirketin değeri 242 milyon dolar olarak belirlemiş ortaklara teklifte bulunmuş hissesini satmak isteyen varsa alırım demiş yine satan olmamış, sonunda üç yıl altı ay geçtikten sonra fon hisselerini satmaya karar vermiş şirketin değerini 648 milyon dolar olarak belirledi bu fiyattan hisselerini satarak ülkemizden çıktı. İşte bu uygulamanın sisteminin kurulumunu sağlayabiliriz.
İbrahim Yemlihalıoğlu