Mali Müşavirlik Mesleğinde Kota(Meslekte Azami İş Kapasitesi) Neden Gereklidir?
Merhaba değerli okurlar, bir Mali Müşavir olarak bu yazımda mesleğimizin kanayan yarası diye tabir ettiğimiz “Haksız Rekabet ve Kota uygulaması” üzerinde durmak istiyorum.
Mali Müşavirlik mesleği son derece kendine münhasır, dinamik, kamu menfaati içeren, yüksek disiplin ve etik gerektiren bir meslektir.
Şöyle ki; Mesleğimiz sürekli değişen kanun ve uygulamalar nedeniyle güncel kalmayı ve araştırmayı, e-uygulamalar nedeniyle teknolojik anlamda yenilenmeyi gerektiren, sosyal sorumluluk içeren ve kamu menfaatinin de oldukça yüksek olduğu bir meslektir.
Peki bu kadar sorumluluk gerektiren, yüksek performans ve güçlü bir stres yönetimini kaçınılmaz kılan bir mesleğin icracıları olarak meslektaşlarımız “adil bir gelir dağılımı ve fırsat eşitliğine sahip midir?
Bu sorunun cevabı maalesef hepimizin sürekli şikayet ettiği kronik mesleki sorunlarımızı içeriyor..
Sorunun ele alınmasında öncelikle dikkat gerektiren unsurların başında meslek mensubu sayısındaki artış ve aynı hızda artmayan mükellef sayısı yatmaktadır. Bu unsur ne yazık ki mevcut mükelleflerini elinde tutmak adına meslektaşlarımızı “komşunun muhasebecisi” sorununun tam da ortasında bırakmaktadır. Mükelleflerin memnuniyetinin sağlanması adına meslek mensupları maalesef mesleki olmayan konularda dahi bir çok soru ve sorunla muhatap olmakta, hatta çoğu zaman bu fedakarlık belirlenen asgari ücret tarifesinin dışına çıkılmasına kadar gitmektedir.
Haksız Rekabet dediğimiz kavram tam da bu noktada kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Zira artan meslek mensubu ve yetersiz mükellef sayısı, meslektaşlarımızı “asgari ücret tarifesinin dışına çıkmaya itmektedir.”
Mesleğimize yeni katılan meslek mensupları ise, yeterli sayıda mükellef bulamamak kaygısıyla büro açmaya imtina etmekte ve bağımlı meslek mensubu olarak düşük ücretlerle mesleki yaşamlarına devam etmektedirler.
Oysa mesleki yenilenme adına, kaliteli hizmet anlayışının artması, meslek mensuplarımızın hak ettiği yaşam standartlarına ulaşması, mükellefler nezdinde mesleğimizin itibarının yükselmesi için “kota uygulaması” bir çözüm umududur.
Azami iş kapasitesi uygulaması, mevcut gelir düzeyini ve mükellef sayısını korumak isteyen birçok meslek mensubumuz tarafından önyargı ile karşılansa da, şunu asla unutmamalıyız ki “çok mükellef yüksek kazanç” değildir. “Kaliteli ve saygın hizmet, daha yüksek kazancı beraberinde getirir.”
Bu bağlamda “haksız rekabet” in ortadan kalkması adına kota uygulaması muhakkak gereklidir.
Kota uygulamasının detaylarının belirlenmesi aşamasında; TÜRMOB ‘un her ilimizin meslek odasından öneri ve istek almak suretiyle, meslektaşlarımız ile istişare ederek, uygulamanın fizibilitesinin yapılması, hem uygulanabilirlik açısından hem de meslek mensuplarının memnuniyeti açısından daha doğru olacaktır kanaatindeyim. Şöyle ki; her meslek odasında kota uygulaması ile alakalı bir masa oluşturarak, meslektaşlarımızın görüş ve önerilerinin sistematik bir şekilde üst birliğimize iletilmesi vasıtasıyla “uygulanabilir” bir sistemi geliştirerek, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ortak bir projeyi hayata geçirmek hiç te zor olmasa gerek..
“Çözüm, sorunun içerisinde”… Çözümü oluşturacak olan yine Meslek Mensuplarımız olacaktır.
Şartlar zorlaştığında ayakta kalanlar güçlüler değil, birbirlerine yardım edenler olacaktır.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Süheyla GÖKÇEK
S.M.M.M.
Düşüncelerinizde Size Tamamen Katılıyorum
takip ediyoruz
sağ olun